aVaRMuRaT Suskunluğumuz korkumuzdan değil asaletimizdendir.
 
ORTATEPE KÖYÜ ve DAGISTAN KÜLTÜRÜ HAKKINDA KISACA
Sözler bazen bir hazine bazen dermansız bir dert tipi  
  Ana Sayfa
  İmam Şamil in Ataları
  imam Gazi Muhammed
  İmam Hamzat Beg
  İMAM ŞAMİL
  Hacı Murat
  Muhammed Emin Paşa
  Şeyh Cemalettin Gazi Kumuki
  Ömer Ziyauddin i Dagıstani
  KAFKASYA
  AVARCA HAKKINDA
  AVARCA DİLBİLGİSİ
  RESİM GALERİSİ (avar)
  DAGISTAN
  MAHAÇKALE
  ŞEYH ŞAMİL'İN KÖYÜNDE
  Türkiyede ki Dagıstan Köyleri
  ORTATEPE KÖYÜ
  ORTATEPE GENÇLERİ
  Yemeklerimiz
  ÇEÇENİSTAN
  Reklamlar
  BİRAZDA GÜLELİM
  Dost Siteler
  özlü sözler 1
  Resimli Şiirler
  Hayatı Güzelleştirme Kuralları
  Telefon mesajları - Dostluk
  Hangi gün doğdunuzu hesaplayın
  Çeçenistan Vidyoları
  Komik Vidyolar
  Kafkas Vidyoları
  Avarca Şiir Videoları
  AVARCA KLİPLER
  AVARCA ÇİZGİ FİLMLER
  AVARCA TİYATRO
  TATLI VE DÜĞÜN VİDYOLARI
  BAYRAM VİDYOLARI
  ömer ünsal videolar
  KÖYDEN KARIŞIK VİDYOLAR
  RESİMLİ ORTATEPE KÖYÜ VİDEOLARI
  DİNİ KONULAR
  Anketler
  KPSS ANAYASA
  Kadınlar
  Erkekler
  Çocuk Eğitimi Üzerine
  Eğitim Sisteminin Çarkına Düşmeden
  Hayatın Farkına Varanlar
  Yılları Heba Etmeden
  TM'DEN TMT'YE MÜCAHİT RAUF DENKTAŞ
  Canım Annem
  Mülakat Soruları
  SİZLERDEN GELENLER
  ŞİİRLER
  ARICILIK KURSU SORULARI
  Ziyaretçi defteri
aVaRMuRaT
İmam Hamzat Beg

İMAM HAMZAT BEG

 

Dağıstan’ın İkinci İmamı (Lideri) Hamzat Beg 1789 yılında Avaristan’ın başkenti Hunzakh’a bağlı Hotsat kasabasında doğdu. Babası, Avar Hanlarının Veziri ve Hotsat yöresinin Han’ı Aliskandi Beg’di,  annesi Fatımat, Hunzakh’lı olup Avar Hanlarının soyundandı.

İmam Hamzat Beg’in gençliği ilim tahsil etmekle geçti. Dağıstan’ın ünlü âlimlerinden, kur’an ve hadis öğreniminin yanı sıra Arapça, Fen, Mantık, Gök bilimleri vb. ilimlerin tahsilini yaptı. Yeni ilimlere çok çabuk adapte olan Hamzat Beg’e hocaları özel ilgi gösterirdi. Fakat Hamzat Beg, ilim öğrenmenin yanı sıra fırsat buldukça harp oyunlarına önem verirdi. Her türlü silah kullanmak ve at binmek gibi talimleri aksatmadan yapardı.

Hocası Nur Muhammed Kadı, Hamzat Beg için:

“Sivri, atak, öğretileni çabuk kavrayan ve severek ilim öğrenmeye gayret eden çalışkan bir öğrenci, bu Aliskandi’nin oğlu. Ama bir şey onun canını sıkıyor. Dışarı çıkmaya yol bulamayan pınarın suyu gibi, bunun kafasında da dışarı vuramadığı, açıklayamadığı bir şey var” diyordu.

Bir süre sonra Hamzat Beg’in şu sözleri herkesi hayrete düşürmüştü:

“Bu bizim Hotsat avulu ve yöresi olarak, artık Hunzakh Hanlarına tabi olmayacağız. Burası hür yaşayan ve Allah’tan başka kimseye boyun eğmeyen insanların yaşadığı yöre olacak. Dünyanın da Âlemlerin de bir tek sahibi vardır, o da Allah’tır.” diye bildiri yayınlamıştı.

Bu sözler, Avar Hanlarını çok kızdırmıştı.

“Yılanın başı küçükken ezilmeli” dedi, Bahu Bike.

“İşte Müslümanlar, şimdi duyulmaya başladı, Aliskandi’nin enteresan oğlu Hamzat’ ın kafasında saklı tuttuğu fikirlerinin sesi” dedi hocası Nur Muhammed Kadı da.

Hamzat Beg’in hareketçiliği, Hanları olduğu kadar zenginleri de ürkütüyordu. Bir gün amcası Hamzat Beg’i yanına çağırarak; “Bak oğlum düşündüm de, sen biraz zaman bu köyden uzaklaş. Bunun senin için daha hayırlı olacağına inanıyorum. İhtiyaç duyacağın malzemeleri de yanına alıp atına atla ve doğru Gimri’ye İmam Gazi Muhammed’in yanına git. O sana ne yapman gerektiğini ve hangi yolun hayırlı olacağını öğretir.”

Hamzat Beg razı oldu ve bir grup gönüllü ile birlikte Gimri’ye gitti. Hotsatlı meşhur Aliskandi’nin oğlunu büyük bir memnuniyetle kabul etmişti İmam Gazi Muhammed. Hamzat Beg’in kanı kaynamıştı, akıllı, ağırbaşlı, bilgili ve ikna edici hitabeti olan Dağıstan’ın İlk Lideri İmam Gazi Muhammed’e.

İmam Gazi Muhammed, Hamzat Beg’i halka şöyle tanıttı:

“Aziz Müslümanlar, ben sol kolumun eksikliğini hissediyordum, Allah’a şükürler olsun ki ona da kavuşmuş bulunuyorum. Sizlere tanıtmak istediğim bu yiğit Hamzat Beg’dir. Sağ kolumun Şamil olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Avar Hanlarının adamı olduğu için Aliskandi’yi pek haz etmezdim, yine de kendisine Allah rahmet eylesin diyorum. Fakat onun oğlu Hamzat Beg, Allahın bize emrettiği doğru yolu seçerek saflarımıza katılmıştır. Şimdi onunla ve beraberindekilerle daha güçlü olacağız. Allah yardımcımız olsun”.

Hamzat Beg, İmam Gazi Muhammed’in en gözde Naiplerinden biriydi. Yapılan savaşlarda büyük yararlıklar gösterdi. İmam Gazi Muhammed’in şehit olduğu ve Şamil’in ağır yaralı olarak kurtulduğu Gimri savunmasına da bin kadar müridiyle katıldı (1832).

http://daghestan.tr.gg/------Ana-Sayfa.htm

İmam Gazi Muhammed’in şahadetinden sonra, Şamil’in de ağır yaralı olması ile Dağıstan bir süre başsız kalmıştı. Nihayet, 3 Mayıs 1833 tarihinde, Dağıstan’ın her tarafından gelen Halk Delegeleri tarafından Hamzat Beg, İmam seçildi.

http://daghestan.tr.gg/------Ana-Sayfa.htm

Dağıstan’ın İkinci Lideri İmam Hamzat Beg, sert bir mizaca sahipti. Kuralları hiç ödün vermeden tatbik eden Hamzat Beg’in İmamlığı çok kısa sürdü. Fakat bu kısa sürede birçok başarı sağladı. Onun hareketçiliğinden ve adaletinden bahsedilirken; “Hazreti Ömer gibi adaletli ve cesur.” derlerdi.

http://daghestan.tr.gg/------Ana-Sayfa.htm

Birçok Rus baskınlarını önledi ve içerde de dirlik düzenlik sağladı. En önemlisi ve tarihe geçeni ise, Asırlarca Dağıstan’ın merkezinde hüküm süren ve son yıllarda Rus tarafı olan Avar Hanlığı’nı ortadan kaldırma olayıdır.

http://daghestan.tr.gg/------Ana-Sayfa.htm

19 Eylül 1834 tarihinde Avar Hanlarının taraftarlarınca Hunzakh Caminde cuma namazı esnasında şehit edildi.

Dost Siteler  
 

SİTEYİ NASIL BULDUNUZ
SÜPER
EH İŞTE
GÜZEL
İDARE EDER
İYİ DEĞİL

(Sonucu göster)


 
ORTATEPE KÖYÜ TARİHİ  
  600 yıllık Osmanlı imparatorluğunun ileri uç kalesi olan Kafkasya’nın Dağıstan bölgesinde yaşayan atalarımız İmparatorluğun zaafiyete uğramasıyla 19.yüzyılda amansız bir Rus istilasına maruz kalmışlardır.Her türlü imkansızlığa rağmen,sayı ve silah bakımından kuvvetli olan Rus ordularına karşı din,namus,vatan ve haysiyetleri uğruna cihat ilan eden Şeyh Şamil önderliğinde 36 yıl gibi uzun bir süre kahramanca savaşan atalarımız,Osmanlı İmparatorluğundan beklenilen yardım kendilerine zamanında ulaşmaması nedeniyle gelişen olumsuz şartlar nedeniyle istemeyerek mücadeleyi bırakmak zorunda kalmışlardır. Ancak Rus esaretinde yaşamaktansa kutsal topraklar addettikleri Osmanlı İmparatorluğuna göç etmeyi tercih eden atalarımız 1859 yılından itibaren akın,akın göç etmeye başlamış ve yazın Kahramanmaraş ili Göksun ilçesinin 5 Km kuzeyinde yer alan Deve Mağarasında konaklamışlar , kışın ise Andırın üzerinden Adana Çukurova Ovası göç etmişler ve şekilde 5 yıl göçebe hayatı yaşamışlarıdır.

Kafkasya’da yüksek dağların eteğinde bulunan yaylalarda yaşamaya alışmış olan bu insanlar ; aşırı sıcak ve sivrisineği ile ün salmış Çukurovasında yaşamaktansa anavatanlarındaki yaşam tarzlarına uygun olan Göksun ovalarında yaşayıp yerleşmeyi tercih etmişlerdir .O zamanlardaki isimleriyle Tetir, Kırcainek ve Hevlekli dağlarının ortasında yer alan tepenin eteklerinden arazi satın almışlar ve1862 yılında yerleşik hayata geçmek amacıyla ilk evin temelinin atmışlardır.Yerleşim yeri olarak seçilen tepenin yukarıda bahsedilen dağların arasında yer almasından dolayı Ortatepe denilmesi nedeniyle aynı isim köyede verilmiştir.Kuralan köyün ismi o tarihten itibaren Ortatepe olmuştur.Müslüman müslümanın kardeşidir pirensibiyle atalarımıza kucak açan Anadolu insanlarının yardım ve destekleriyle bu toprakları yurt edinmişlerdir.Ortatepe köyü işte bu yiğit insanların kurduğu ve halen torunlarının yerleşik halde yaşadığı şirin bir köydür.
 
ORTATEPE KÖYÜ ANA DİLİ  
  Ortatepe Köylülerinin ana dili şu anda Dağıstan’da konuşulmakta olan Avar Dili’dir.Anadillerinde kendilerini Maarulav (Dağlı) olarak adlandıran Ortatepeliler Kafkasyanın yerli halklarından olan Avarlardandır.Köyde sürekli ikamet edenlerin tamamı Avar kökenlidir. Değişik amaçla köye gelenlerin geçici meskenlerde yaşadıkları ve işlerinin bitiminde köyden ayrıldıkları görülür.Köyde hala anadil olan Avarca konuşulmakta olup, yeni nesilde azalan oranda anadillerini kullanma eğilimi görülmektedir.Bu şekilde devam etmesi halinde yakın tarihte Avarca’nın unutulması kaçınılmaz görülmektedir. İLK KÖYÜ KURANLAR Köyü ilk kuranlar 16 kişi idiler.bunların bilinen önde gelenleri ise1859 yılında başlayan göçle birlikte Göksun ovasına gelen Abdulkerim, Davut, Ali, Hacımehmet, Ramazan, İsmail, Mehmet ve Şamsu aileleridir.Bir kaç ailede 93 harbinden sonra gelmişlerdir.  
ORTATEPE KÖYÜ EKONOMİK DURUMU  
  1980 yılına kadar tarım ve hayvancılıkta önemli bir yere sahip olan Ortatepe Köyü ,son zamanlarda gençlerin eğitim ve kendi işlerini kurmak amacıyla köyden ayrılmaları ve bir daha geri dönmemeleri nedeniyle köyde tarım hayvancılık eski cazibesini kaybetmiştir.Ancak köyde yerleşik olarak hayatlarını sürdürenler küçük çaplı olsa da tarla bitkileri ve hayvancılık üzerine çalışmalarını sürdürmektedirler.Köyün ekonomik olarak gelişmesi için alışılagelmiş tarla bitkileri ekimi yerine meyvacılık ve sebzeciliğe yönelmesi ve klasik hayvancılık yerine modern besi ve mandracılığa meyil etmesi arzu edilmekte bu alanda çalışmalar sürdürülmektedir.Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi yatırımlarının yapılması için araştırma ve fizibilite çalışamları yapılmaktadır.  
ORTATEPE KÖYÜNDE ALT YAPI  
  Köyde 1980 yılından itibaren elektrik verilmiş bulunmaktadır. Her iki mahalleye 1965 ve 1970 yıllarında ikişer çeşme yapılmış daha sonra bu çeşmelere gelen suyun yetersiz ve sağlıksız olması nedeniyle 1990 yılında tekrar yeni bir su şebekesi yapılmış olup, her evde son derece sağlıklı ve kaliteli içme suyu bulunmaktadır. 1998 yılında ise her eve sabit telefon hizmeti ve 2006 yılından itibaren hızlı internet hizmeti verilmiştir. Ayrıca köyümüzde 1999 yılından itibaren Telsim, 2000 yılından itibaren Avea ve kısmen olsa da 2001 yılından itibaren Turkcell kapsama alanına girmiş bulunmaktadır.Köyü ilçeye bağlayan yol ise 2002 yılında asfaltlanmış bulunmaktadır.
Gerek ilçeye yakın olması ,gerekse uygun coğrafik ve iklim şarlarının yanı sıra bütün kamu hizmetlerinin eksiksiz olarak verilmiş olması nedeniyle Ortatepe Köyü yaşanmaya değer bir safiye yeri olup ,gün geçtikçe emeklilerimizin ilgi odağı haline gelmektedir.Her yıl düzenlenen Geleneksel Bahar Bayramı, köyün birlik beraberliği ile gelişimine katkı sağladığı görülmektedir.
 
Bu dilden firar eden her söz Yaydan çıkmış ok gibi Kelimeler bazen bir hazine Bazen dermansız bir dert tipi Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol