|
 |
|
Sözler bazen bir hazine bazen dermansız bir dert tipi |
|
|
|
|
|
 |
|
ŞİİRLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AVARLAR
Avarlar.Avar sözü,Avar yiğidi,
Şimdi buna sabrını ekleyeceğim,
Aslan gibi, iştahlı bu insanların,
Kalplerini kalplerime ilikleyeceğim.
Tutkuyla tutuşan bu insanları,
Anlatmak ezbere yakışmaz bize,
Onları anlamak yüksek dağlarda,
Göğe ve Tanrıya yakınken orda.
Şimdi suskun yürekleri, fırtına,
Birazdan dağılacak saçlar,
Kalem savrulacak,kinjal çıkacak kınından,
Şimdi buna sabrımı eklemek isteyeceğim.
Avar onuru,Avar kini, Avar sertliği,
Dağlar kadar yaman,kartallar gibi soylu,
Keçi gibi sırf inat,tilki gibi kurnaz,
Bunca şeyin hepsi bir arada işte Avar karekteri.
İçerken bir dipsiz kuyu oluverirler,
Düşünürken tüyler gibi hafiftirler,
Çelik soğukluğu dansederken,
Konuşurken doğanın tüm sesleri dillerinde.
Onlar şimdi şehirlerde kalemi hançer eyliyorlar,
Evlerini dost derneği eyledikleri gibi,
Böyle döğüşçüye sonsuz saygılar.
Avar yüreği, Avar bileği, Avar kalemi,
Denizin tutması gibi,
Tatlı bir sarhoşluk rehavet gibi,
Yüksek rakımlarda,bulutlara değerken zihnimiz.
Aydın buldum,şehirlerinde Dağıstanıni
Her halkı aydındır ama Avarlar başka,
2015 yazında,hoşnuttu kalbim,
Su serpmişti Avar kalemi,ateşli yaralarıma.
YALOVA KUZEY KAFKAS DERGİSİ 1994 OCAK SAYI 13-14 SAYFA 35
********************************************************************************************************
İMAMIN BİR RÜYASI VARDI
İmamın bir rüyası vardı, geçmiş zamandı,
Kabardiya ya girerken müridleri aynı rüyayı gördü,
Batıya yollarken temsilcisi Emin'i
Yine aynı rüyayı görüyordu gözleri,
Bizde Grozni'de o rüyayı gören birini gördük,
Onun gözlerinde şimşekler çakıyordu,
Özgürlük ateşiyle yüreği kaynıyordu.
Bağımsızlık ocağında yükselen sedalarla.
O genç görüntüyü,amatörlük adına üstlenmiş gibiydi,
Böylece daha ulaşılabilir gibi görüyordu, halkı,
İstekler,İdaeller,mesajlar,
Onun gözlerinde de imamın rüyası canlanıyordu.
O amaçla Abhazya'da, o ve onun ordusu,
Şimdi Konfederasyon ordusu adı ve bu ad,
Benim tarafımdan layık görüldü,benimsendi,
Bu ordu büyük imamın,bu ordu karargahı Grozni.
İkindiyin girmiştik Grozni'ye,
Temiz ve düzenli caddeleriyle tanıştık o an,
Yeşil boğarcasına toprağı, gökse gri bir patlama,
Yağmurla indik,rahmetlerle karargaha.
Bir dağlı evine konukduk,ağırlandık,
İnsansı yanımızı konaklıkda hatırlandık,
Oh bu ne güzel duygu,bu vicdani bir anıt,
Bir dağlı evine konukduk, unutamadık.
Sabah erken saatlerdi horozlar uyandırdı,
Gecenin hükmü bitmişti, Grozni şimdi daha aydınlık,
Gece savaş provaları ve gözdağı mermileri,
Sabahsa Kngreyi doğuracak bir gebe.
İşte orda karşılaştık onunla,dimdik bir abide gibiydi,
Vücudu çelik gibi soğuktu,Kalbi bir serçe sıcaklığında,
Kartallar gibi mütekebbir, ekmek kadar mütevazi,
O gözlerde gördük, İmamın kutlu rüyasını.
Kongre başladı, konuşmalar, Rusçadan anlamıyoruz,
Ama olsun ne farkeder, bizim yüreklerimiz anlayışlı,
Hep birlik olup, bilekleri konuşturdu mu,
Gerçek olur, gözlerinde parlayan rüyası imamın.
Bir birlik,bir birlik ruhu ve katıksız özgürlük,
Ve tavizsiz inatçı ve üstün,
Doldurmak safları, sıklaştırmak inançları,
Sochi'den Şeki'ye kadar görmek zaferi.
Adımlar atılıyor, yürekler dilleniyor,
Mermiler sıkılıyor, karanlıklara,
Bu kongre ürkütecek düşmanları,
Bu kongre gözlerinde imamın izlerini taşıyor,
Ve sen davaya sıkı sıkıya sadık insan,
Kutlu olsun Gazavatın,
Bil ki biz her zaman yanındayız.
Belki uzaklarda olacağız, ama bil,
Niyetimiz, duamız, aklımız hep seninle,
Bizimde gözümüzde o güzel rüya.
Semid Seyyid DAĞISTANLI
YALOVA KUZEY KAFKAS DERGİSİ OCAK 94 SYFA 39
**************************************************************************************
DAĞISTANIM
Masallarda dinlediğim,
Hayalimde büyüttüğüm
Rüyalarda beslediğim
Benim güzel Dağıstanım
Avar halkı milletidir,
İmam Şamil önderidir
Hacı Murat yiğididir
Benim güzel Dağıstanım
Atlı olur süvarisi
Ahul gohul harabesi
Beşbin eri subayı
Yere seren Dağıstanım
Unutmadık asla seni
Ortaasya milletleri
Kafkaslarda müslümanlar
Seninledir Dağıstanım.
Yasemin CEYHAN
1.Murat İlköğretim Okulu Sınıf 2/C Bursa
Dağıstan Dergisi Ocak 98 sayfa 7
*******************************************************************************************
ŞAMİLLERE
Şu vahşi dağların kartallarını
Görmek gerekirdi er meydanında
Moskof gibi işgalci düşmanı
Çekmek gerekirdi er meydanında
Dağları, denizi, ormanı, suyu
Uyu ey Kafkasyalım birazda uyu
Dinsizden Moskoftan sana hep kuyu
Kazıldı unutma çar sarayında
Kendine gelmezsen seni yutarlar
Güçsüz kalma sakın çelme atarlar
Onlar sana hep pusuya yatarlar
Sibirya çölünün tundralarında
Şamil Yusuf derki kolla kendini
Tanımadığına açma derdini
Elinden alırlar, çirkayı Derbendini
Kalırsın ağlayarak Kızılyar meydanında
Zahit DURSUN
Kaynak Dağıstan Dergisi Ocak 97
******************************************************************************************
YÜREĞİMDE DAĞISTAN
Pek yüksektir dağları
Engindir vadileri
Ova ve yaylaları
Benim güzel DAĞISTAN
Mahaçkala başşehir
Derbent çevresi surlar
Hasavyurt ve Reyonlar
Benim büyük DAĞISTAN
Koysul'ları birleşir
Sulak olup çağıldar
Hazer buna sevinir
Benim çoşkun DAĞISTAN
Pek çoktur barajları
Elektrik santralleri
Sulanır tarlaları
Benim ferah DAĞISTAN
Koyun ve kuzuları
Bal yapan arıları
Balıkla havyarları
Benim zengin DAĞISTAN
Yedi ayrı lisanda
Gazete,dergi çıkar
Daha birçok diller var
Halklar yurdu DAĞISTAN
Allah'ın dil elçisi
Dilleri pay ederken
Heybede kalanları
Serpiştiren DAĞISTAN
İmam Mansur Uşurma
İmam Gazi Muhammed
Hamzat Beg, İmam Şamil
Şamillerin DAĞISTAN
Hacı Murat, Akhberdil
Surhay Beg, Şuayb Molla
Bahadırlar diyarı
Naip yurdu DAĞISTAN
Liderlerin sonları
Şeriat İmamları
Uzun Hacı, Nacmuddin
Lider yurdu DAĞISTAN
Çeçenlerin Zelimhan
Avarların Huçbarı
Kahramanlar vatanı
Efsanedir DAĞISTAN
Timur Hanı şaşırtan
Nadir Şahı kaçırtan
Parti Fatıma nın yurdu
Benim şanlı DAĞISTAN
Kudutla Musa Şeyih
Ebu Ahmet Suğuri
Cemeluddin Gomeki
Şeyhler yurdu DAĞISTAN
Muhammedül Medeni
Şerafuddin Kikuni
Evliyalar diyarı
İlim yurdu DAĞISTAN
Kahha rosadan Mahmut
Tseda rosadan Hamzat
İrçi kazak, Hizrilav
Benim Aşık DAĞISTAN
İmal Şamil den sonra
Bütün dünya aleme
Dağıstan ı nakşeden
Resullerin DAĞISTAN
Resul Hamzatov da
Aynen şöyle söylemiş
'Değil dostlar küçülmem
Çok büyüktür DAĞISTAN'
Şahabettin Özden de
Şöyle bağlamak ister
Bende çok kıvançlıyım
Ata yurdum DAĞISTAN
27.07.1995
Şahabettin ÖZDEN/YALOVA
Kaynak Dağıstan Dergisi Ocak 97
***********************************************************************
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
Dost Siteler |
|
|
|
|
|
 |
|
ORTATEPE KÖYÜ TARİHİ |
|
|
|
|
|
|
600 yıllık Osmanlı imparatorluğunun ileri uç kalesi olan Kafkasya’nın Dağıstan bölgesinde yaşayan atalarımız İmparatorluğun zaafiyete uğramasıyla 19.yüzyılda amansız bir Rus istilasına maruz kalmışlardır.Her türlü imkansızlığa rağmen,sayı ve silah bakımından kuvvetli olan Rus ordularına karşı din,namus,vatan ve haysiyetleri uğruna cihat ilan eden Şeyh Şamil önderliğinde 36 yıl gibi uzun bir süre kahramanca savaşan atalarımız,Osmanlı İmparatorluğundan beklenilen yardım kendilerine zamanında ulaşmaması nedeniyle gelişen olumsuz şartlar nedeniyle istemeyerek mücadeleyi bırakmak zorunda kalmışlardır. Ancak Rus esaretinde yaşamaktansa kutsal topraklar addettikleri Osmanlı İmparatorluğuna göç etmeyi tercih eden atalarımız 1859 yılından itibaren akın,akın göç etmeye başlamış ve yazın Kahramanmaraş ili Göksun ilçesinin 5 Km kuzeyinde yer alan Deve Mağarasında konaklamışlar , kışın ise Andırın üzerinden Adana Çukurova Ovası göç etmişler ve şekilde 5 yıl göçebe hayatı yaşamışlarıdır.
Kafkasya’da yüksek dağların eteğinde bulunan yaylalarda yaşamaya alışmış olan bu insanlar ; aşırı sıcak ve sivrisineği ile ün salmış Çukurovasında yaşamaktansa anavatanlarındaki yaşam tarzlarına uygun olan Göksun ovalarında yaşayıp yerleşmeyi tercih etmişlerdir .O zamanlardaki isimleriyle Tetir, Kırcainek ve Hevlekli dağlarının ortasında yer alan tepenin eteklerinden arazi satın almışlar ve1862 yılında yerleşik hayata geçmek amacıyla ilk evin temelinin atmışlardır.Yerleşim yeri olarak seçilen tepenin yukarıda bahsedilen dağların arasında yer almasından dolayı Ortatepe denilmesi nedeniyle aynı isim köyede verilmiştir.Kuralan köyün ismi o tarihten itibaren Ortatepe olmuştur.Müslüman müslümanın kardeşidir pirensibiyle atalarımıza kucak açan Anadolu insanlarının yardım ve destekleriyle bu toprakları yurt edinmişlerdir.Ortatepe köyü işte bu yiğit insanların kurduğu ve halen torunlarının yerleşik halde yaşadığı şirin bir köydür. |
|
|
|
|
|
 |
|
ORTATEPE KÖYÜ ANA DİLİ |
|
|
|
|
|
|
Ortatepe Köylülerinin ana dili şu anda Dağıstan’da konuşulmakta olan Avar Dili’dir.Anadillerinde kendilerini Maarulav (Dağlı) olarak adlandıran Ortatepeliler Kafkasyanın yerli halklarından olan Avarlardandır.Köyde sürekli ikamet edenlerin tamamı Avar kökenlidir. Değişik amaçla köye gelenlerin geçici meskenlerde yaşadıkları ve işlerinin bitiminde köyden ayrıldıkları görülür.Köyde hala anadil olan Avarca konuşulmakta olup, yeni nesilde azalan oranda anadillerini kullanma eğilimi görülmektedir.Bu şekilde devam etmesi halinde yakın tarihte Avarca’nın unutulması kaçınılmaz görülmektedir. İLK KÖYÜ KURANLAR Köyü ilk kuranlar 16 kişi idiler.bunların bilinen önde gelenleri ise1859 yılında başlayan göçle birlikte Göksun ovasına gelen Abdulkerim, Davut, Ali, Hacımehmet, Ramazan, İsmail, Mehmet ve Şamsu aileleridir.Bir kaç ailede 93 harbinden sonra gelmişlerdir. |
|
|
|
|
|
 |
|
ORTATEPE KÖYÜ EKONOMİK DURUMU |
|
|
|
|
|
|
1980 yılına kadar tarım ve hayvancılıkta önemli bir yere sahip olan Ortatepe Köyü ,son zamanlarda gençlerin eğitim ve kendi işlerini kurmak amacıyla köyden ayrılmaları ve bir daha geri dönmemeleri nedeniyle köyde tarım hayvancılık eski cazibesini kaybetmiştir.Ancak köyde yerleşik olarak hayatlarını sürdürenler küçük çaplı olsa da tarla bitkileri ve hayvancılık üzerine çalışmalarını sürdürmektedirler.Köyün ekonomik olarak gelişmesi için alışılagelmiş tarla bitkileri ekimi yerine meyvacılık ve sebzeciliğe yönelmesi ve klasik hayvancılık yerine modern besi ve mandracılığa meyil etmesi arzu edilmekte bu alanda çalışmalar sürdürülmektedir.Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi yatırımlarının yapılması için araştırma ve fizibilite çalışamları yapılmaktadır. |
|
|
|
|
|
 |
|
ORTATEPE KÖYÜNDE ALT YAPI |
|
|
|
|
|
|
Köyde 1980 yılından itibaren elektrik verilmiş bulunmaktadır. Her iki mahalleye 1965 ve 1970 yıllarında ikişer çeşme yapılmış daha sonra bu çeşmelere gelen suyun yetersiz ve sağlıksız olması nedeniyle 1990 yılında tekrar yeni bir su şebekesi yapılmış olup, her evde son derece sağlıklı ve kaliteli içme suyu bulunmaktadır. 1998 yılında ise her eve sabit telefon hizmeti ve 2006 yılından itibaren hızlı internet hizmeti verilmiştir. Ayrıca köyümüzde 1999 yılından itibaren Telsim, 2000 yılından itibaren Avea ve kısmen olsa da 2001 yılından itibaren Turkcell kapsama alanına girmiş bulunmaktadır.Köyü ilçeye bağlayan yol ise 2002 yılında asfaltlanmış bulunmaktadır.
Gerek ilçeye yakın olması ,gerekse uygun coğrafik ve iklim şarlarının yanı sıra bütün kamu hizmetlerinin eksiksiz olarak verilmiş olması nedeniyle Ortatepe Köyü yaşanmaya değer bir safiye yeri olup ,gün geçtikçe emeklilerimizin ilgi odağı haline gelmektedir.Her yıl düzenlenen Geleneksel Bahar Bayramı, köyün birlik beraberliği ile gelişimine katkı sağladığı görülmektedir.
|
|
|
|
|